4 Mart 2014 Salı

AYLARA GÖRE BEBEK GELİŞİMİ

1. Ay:
• Yeni doğanın hareket yetenekleri fazla etkileyici değildir. Çocuğun ilk kazandığı yeteneğin başını kaldırmak olduğu, bunun ardından el ve kollarını kullanabildiği, nihayet ayak ve bacaklarını kullanmaya başladığı görülmüştür.
• Çenesini kaldırabilir
• 19-20 cm. Uzaklıktaki nesneleri net görebilirler. - Kokuları ayırt edebilirler,
• Bebeklerin daha çok gözlere baktığı belirlenmiştir. Bu nedenle, bebekle sağlanan göz teması, bebekle bakıcısı arasında sosyal bağın gelişmesinde önemli rol oynar.
• Annelerin çocuğuna karşı duyduğu bağın oluşumunda kritik bir dönemin varlığı ileri sürülmektedir ki bu da doğumdan hemen sonraki dönemdir. Bu dönemde bebeklerini kucaklarına alarak seven annelerin, çocuklarına daha kuvvetli bağlarla bağlandıkları belirlenmiştir.
• Bu ayda konuşmaya yönelik bir faaliyet genellikle görülmez.
• Bebeğin başı her zaman desteklenmelidir.
• Elleri yumuktur veya hafifçe açıktır.
• Hıçkırıklar sık görülür ama önemsizdir.
• Hapşırıklardan korkmayın, bu burnu temizler.
• Bu ay objelere bakmaya başlayabilir.
• İşitmeye başlamıştır ama sesin geldiği yeri anlayamaz.
• Yüzüne 0.5 metreden yakın objeleri daha iyi görür.
• Bu ayda bebek siyah beyaz geometrik objeleri çok iyi seçer.
• Yatağının çevresindeki bu tür objelere dikkatini çeker.
• Bebekler insan yüzünü diğer objelerden ayırırlar.
• Bebeğiniz insan sesini diğer seslere tercih eder.
• Bebeğinizi beslerken onunla konuşun.
• Günlük banyoya ihtiyacı yoktur. Fazla yıkamak bebeğinizin cildini kurutur.
• Doğumda Hepatit B aşısının ilk dozunun yapılmış olması gereklidir. Birinci ayın sonunda (ilk dozdan 1 ay sonra) Hepatit B aşısının 2.dozu uygulanmalıdır.

Kişilik gelişimi: Bebeğin diğer önemli özelliği tümüyle kendi gereksinimlerini gidermeye yönelik olmasıdır. Bu özelliğine egosantrik de diyebiliriz. Ancak burada söz konusu olan bencillik bilinçli olarak kendi gereksinimlerini en ön planda tutmak değildir. Bebek ilk ilişkisini bu çerçeve içinde annesi ya da annelik görevini yapan kişi ile kurar. Çocuğun bu ilişki içinde iki temel gereksinimi vardır: fiziksel bakım ( doyurma ve korunma ) ve sosyal bakım ( sevgi ve duygusal yakınlık ). Bu iki temel gereksinimin nasıl ve ne ölçüde yerine getirildiğini bilirsek çocuğun ilerdeki kişiliğinin temeli hakkında çok şey öğrenmiş oluruz. Önce fiziksel bakımı ele alalım. Olumlu bir anne çocuk ilişkisinde çocuk zamanla annesini ve ona doyum veren, onu koruyan, rahat ettiren bir kişiyi bir ödül kaynağı olarak beller, ona değer verir. Anne yokken arar, görünce sevinir, ona bağlılık duyar ve bağlanır. Bebeğin kısa süre de olsa annenin gözden uzaklaşmasına dayanabilmesi bebeğin özbenliğine de varlığı artık kesinlik kazanmış bir anne tasarımının bulunduğunu gösterir. Anne bir süre gözden uzaklaşmış olabilir, fakat az sonra gelecektir, çünkü gözden şu anda silinmesi tümden yok olması değildir. Demek ki düzenli alma verme ilişkisi bebeğin zihninde annenin sürekliliğini sağlar. Anne çocuğa karşı tutarlı ve olumlu ise çocukta genel olarak yaşamda doyum bulacağına ilişkin bir temel güven duygusu oluşmaya başlar. Ama anne tutarsız, olumsuz ya da kaygılı ise çocuk bu temel güveni oluşturmakta zorluk çeker.
Fiziksel bakım eksiksiz de olsa temel güveni oluşturmada tek başına yeterli değil. Sevgi ve duygusal yakınlık görmeyen çocuğun kişiliği bu durumdan olumsuz etkilenir. Hatta bakım evlerinde yaşayan çocuklar üzerinde yapılan araştırmalar yeterli fiziksel bakım gören ama sevilip okşanmayan, konuşulmayan çocukların önce çevreden ilgi aradıkları, fakat zamanla adeta yaşama küsüp çevreyle ilişkilerini kestiklerini ortaya koymuşturlar. Oysa sevgi ve duygusal yakınlık gören çocuk insanlarla ilişki kurmayı tatmin edici bir olay olarak görür. Annesinin ona değer vermesi onda değerli olduğu kanısını uyandırır. Genellikle insanlarca sevileceğine, sevilmeye değer bir insan olduğuna ilişkin temel güven oluşturur. İşte, anne çocuk ilişkisindeki bu süreklilik, tutarlılık ve aynılık çocukta "temel güven duygusunun" özünü oluşturur.

2. Ay:
• Emmeye başlama refleksi, arama refleksi, yutma refleksi, moro refleksi, babinksi refleksi, yakalama refleksi, adım atma refleksi bu ayda görülen reflekslerdir.
• Bu reflekslerden çoğu doğumdan sonraki 2-5 ay içinde azalarak geçmektedir.
• Bu ayda bebek göğsünü kaldırabilir
• Başarısız uzanmalarda bulunur.
• Ellerini açmaya başlar.
• Anneyi babayı tanır.
• Seslere tepki vermeye başlar.
• Birinci ay tamamlandıktan sonra Hepatit B aşısının 2. dozu uygulanmalıdır.
• Bebeğinizin ikinci ayı dolduğunda, 5li karma aşının (difteri, boğmaca, tetanoz, menenjit(Hib), çocuk felci(polio) aşısının) 1.dozunun yapılmış olması gereklidir.
Algısal gelişim :
• Doğumdan hemen sonra parlaklıktaki değişime duyarlıdırlar.
• Bu duyarlılık ilk iki ay içersinde hızla gelişir.
• Bebeğe gösterilen oyuncak saklanınca şaşırdığı görülür
• İki aylık bebeklerin şeklin değişmezliğinin algısına ulaşmış oldukları gösterilmiştir.
İlk hafta ve aylarda anne-baba ile bebek arasında karşılıklı olarak birbirlerine kenetlenme, bağlanma şeklinde davranış örüntüleri gözlenir. Gerçek bir bağın oluşması için zamana ve denemelere ihtiyaç vardır. Bu süreç sakin bir şekilde yürüdükçe ve anne-baba çocuklarının ihtiyaçlarını sezmeye başladıkça, anne-babalık görevi daha doyumlu olmaya başlar ve bebeklerine olan bağları kuvvetlenir.

3. Ay:
• Bebek bu aylarda kişileri ayırabilir.
• Çevredeki ilginç değişiklikleri fark edebilirler.
• Bebekler konuşma seslerini algılayabilir .
• Konuşucuları çok erkenden ayırt edebilirler.
• Anne babalarının yüzlerini daha henüz tanımadan önce, onları seslerinden ayırt edebilir gibidirler.
• Yüksek sesle güler.
• Seslerin kaynağına bakar.
• Ellerini birleştirir.
• Bu aylarda evde sessiz zamanlar yaratın.
• Bebeğinizle konuşurken aynı sesleri tekrar edin.
• Bebeğiniz hasta olmasa bile normal kontrollerine götürün.
• Genizden konuşanlar incelendiğinde, genellikle sütleri çok yavaş emdikleri, bu nedenlerle annelerin biberon deliğini fazla genişlettiği öğrenilmiştir, ancak bu konuşmaya yardımcı olacak olan normal emmeyi engellediği için önerilmemektedir. Biberon deliği gereğinden fazla küçük olanlarda ise ileri de peltek konuşma olabileceği için bu da önerilmemektedir. - Üçüncü ayın içinde bebeğinizin BCG (verem) aşısının uygulanması gerekmektedir.
• Bebekler hem tatlı, ekşi ve biberli gibi tatlara duyarlıdırlar hem de aralarında ayırım yapabilirler.
Babaların çocuklarına olan bağlarının annelere benzediği, fakat doğumdan birkaç ay sonra(genellikle 3. Ay), babaların annelerden farklı bir rol üstlendikleri araştırmalarda saptanmıştır. Annelerin çocukların bakımını üstlendikleri gibi, onlarla daha fazla konuştukları, daha fazla kucaklarına aldıkları, daha fazla şefkat gösterdikleri ve daha sakin bir etkileşime girdikleri görülmüş; babaların ise daha çok çocuklarıyla fiziksel boğuşma davranışına girdikleri ve daha çok oyun oynadıkları gözlenmiş, bunun da bebekle etkileşim örüntüsünde pek etkili olmadığı bulunmuştur.

4. Ay:
- Dört aylıkken normal bir yetişkin gibi görebilirler.
• Renkleri farkedebilirler.
• Bebekler hareketleri üzerinde daha istemli bir denetim sağlayabilir.
• Yaptıkları davranışı yinelemekten hoşlanırlar.
• Bu ayda destekle oturabilir.
• Objeleri elden ele geçirebilir.
• İki heceli sesleri çıkarabilir.
• Yabancılardan korkmaya başlar.
• Bebeğin ayakları düz olarak görülebilir veya başparmakları içe dönük görünebilir. Doktorunuz bu konuda en doğru bilgiyi verecektir ancak bu durum genellikle geçicidir.
• Konuşmayı öğrenmek uzun ve karmaşık bir olgudur. Bu ayda çocuk iletişimini mimiklerle, ve anlamsız mırıldanmalarla dile hazırlık şeklinde yapar.
• Sesli uyarıcıları bol çevrede yetişen bebek, daha fazla seslendirme etkinliğinde bulunmakta ve daha çeşitli sesler çıkarabilmektedir.
• Bebeğinizin dördüncü ayında, 5li karma aşının (difteri, boğmaca, tetanoz, menenjit(Hib), çocuk felci(polio) aşısının) 2.dozunun yapılmış olması gereklidir.

Beslenme: İlk dört ay bebeğin emerek beslenme evresidir. Bu süreden önce yutma refleksi zayıftır vesüt çocuğu kaşıkla verilenleri yeterince yutamaz, ağzından geri çıkarmaya eğilimlidir. Bu dönemde böbrekler de immatürdür.protein ve elektrolitlerin yükünü atamaz. Sindirim sisteminde yabancı proteinlere karşı koruyucu mekanizma tam gelişmemiştir. Mideden yeterli asit salgılanamaz. Nişasta ve yağların emilimi için gerekli enzimleri de yetersiz salgılanırlar. Bu nedenle bu dönem için en ideal gıda,içinde bu enzimleri içeren,protein ve elektrolit içeriği düşük olan anne sütüdür. Anne sütünün verilemediği nadir durumlarda içeriği anne sütüne yaklaştırılmış sütlerin verilmesi gerekir.

5. Ay :• Kucağa oturup nesneleri yakalar.
• Bebek yüzler arasında ayırım yapar .
• Desteksiz oturmaya başlayabilir.
• Objeleri ağzına götürerek keşfetmeye başlar (ayağı dahil)
• Yabancı olmayanları tanır.
• Aşina olduğu kişi bebeği daha kolay sakinleştirir.
• Önce çocuk dili anlamlı şekilde kullanamaz, ancak seslendirme (vocalisation) işlevi vardır kişilik gelişimini etkileyen diğer bir faktör ise duygusal gelişimdir. Duygusal gelişim sağlıklı bir insan gelişimini inceleyebilme açısında önemli olduğu kadar, duygusal temelde sorunları olan çocukların bu sorunlarının anlaşılması ve tedavisi açısından da araştırılması gereken bir konudur. Duygusal gelişimin parçası olan korkuya şöyle bir bakalım. Bu dönemde ses korku yaratan uyarıcılar arasında birinci sırada gelir. 5.aysonrasında bebeklerin yaşındaki ilerlemeye bağlı olarak bebeklerde uçurum görüntüsüne karşı korku tepkileri artmıştır. Diğer bir korku türü ise bebeklerin yabancılara karşı gösterdikleri korku tepkileridir.
• Bu aydan sonra ek gıdalarabaşlanmıs olması gereklidir. Kaşıkla beslenmeye geç başlanan çocukların bazılarında çiğneme ve katı gıdayı yutabilmek için dilin dönme reflekslerinde gecikme olmaktadır. Bu nedenle büyümesi yeterli olsa bile 5. Ayda kaşıkla ek gıda verilmeye başlanması önerilmektedir.

6. Ay :
• Mama sandalyesinde oturup sallanan nesneleri yakalar
• Arama davranışı buaylarda görülür.
• Neden ve sonuçları ayırma yeteneği görülmeye başlar.
• Sabit duran nesneleri tüm duyularıyla inceler, dikkatlice bakıp seslerini dinler. Nesneleri birçok kez elleri içinde döndürürler.
• Sadece zevk almak için birçok karmaşık ve ilginç yolu denerler ve böylece de oyun davranışlarına ilk kez girişirler. Yetişkinlerin kol ve bacaklarıyla yaptıkları hareketleri taklit edebilirler.
• Bebekler annelerinden ayrıldıklarını anlayabilir. Uykularından uyandıklarında korkup ağlayabilirler. Bu duruma alıştırmak için kendinizi saklayıp tekrar ortaya çıkartan "cee "oyunu oynayabilirsiniz. Bebeğiniz günde 11 saat uyur. Ama unutmayın bu süre yalnızca gece uyuyacak anlamında değildir.
• Altıncı ay tamamlandıktan sonra Hepatit B aşısının 3. dozu uygulanmalıdır.
• Bebeğinizin altıncı ayında, 5li karma aşının (difteri, boğmaca, tetanoz, menenjit(Hib), çocuk felci(polio) aşısının) 3.dozunun yapılmış olması gereklidir.
Hayatın dört-altı aylarında süt çocuğunda yutma refleksi gelişir.
Ancak henüz dişleri olmayan çocuk katı gıdaları çiğneyemez ve ağzından geri çıkarır. Sindirim sisteminin yağ ve karbonhidratları emme işlevi ve yabancı proteinlere karşı koruyucu mekanizması da bu dönemde gelişir. Bu geçiş döneminde başlanan ek gıda lar yumuşak ve düşük allerjenik özellikte olmalıdır. Unlu, sütlü mamalar, yoğurt anne sütünün yanı sıra bu dönem için uygun besleyicidirler. Allerjen olmadığı için pirirç unu tercih edilmelidir. Dördüncü aydan sonra meyve ve sebze pürelerine de azar azar başlanabilir. Sebze püreleri patates,havuç, kabak ve pirinç ile hazırlanabilir. Mevsime göre elma, şeftali bu dönem için tercih edilen meyvelerdir. Vitaminlerin kaybolmaması için pürelerin yapımında cam rende kullanılması önerilmelidir. Gaz, karınağrısı ve allerji yapmadığından zengin c vitamin kaynakları olan portakal, mandalinaya da bu ayda başlanabilir.

7. Ay :
• Bu aydan itibaren bebeğe bir ses verildiğinde o da bir sesle tepkide bulunur. Kendi çıkardığı sesleri dinlediği gibi başkalarının çıkardığı sesleri de dinlemeye başlar. Bu toplumsallaşmış seslendirmedir.
• Yetişkinlerin kol ve bacaklarıyla yaptıkları hareketleri taklit edebilirler.
• Bebeğiniz sürünmeye başlamıştır.
• Kendi kendine yiyecek alabilir.
• Düşen objeler dikkatini çeker.
• İlk dişi çıkar.
Yedinci aydan itibaren çocuğa uygun olarak hazırlanmış sofra yemekleri verilebilir. Bunlar etli dolmalar, etli sebze yemekleri, tarhana,şehriye ve benzeri çorbalar, azilmiş makarna(haşlama suyu dökülmeden)ve pilav olabilir. Baharatsız ızgara köfte ve tavuğun beyaz eti didiklenerek küçük parçalar halinde sebze pürelerine eklenebilir.

8. Ay:
• Sesli ifadeleri duygularını açığa vurur.
• Daha önce yapmadıkları yetişkin davranışlarını taklit edebilirler.
• Oyuncakları tanımaya başlar.
• Kendi kendine oturma pozisyonuna geçebilir.
• Yatarken okuduğunuz kitabı dinler
• Bu ayda bebeğin enbüyük özelliği daha mükemmel şekilde neden ve sonuçların birbirinden ayrılmasıdır.
Bu aydan başlayarak, haşlanmış beyaz etli balıklar, haftada bir-iki defa bir-iki çorba kaşığı karaciğer ezmesi verilebilir. Beyin ezmesi vermenin herhangi bir faydası yoktur. Sekiz-dokuzuncu aylarda tam yumurta verilebilir. Yumurtanın kolesterol içeriği yüksek olduğundan haftada iki-üç defa verilmesi önerilmelidir.

9. Ay:
• Köfteyi ve diğer birçok yiyeceği ısırarak yiyebilir,
• Aile sofrasına oturabilir
• Evde hazırlanan erişkin besinlerin tamamı
• Oyuncaklarını vurarak ses çıkarabilir.
• Hayır kelimesini anlar.
• Ortaklaşa oyun oynayabilir.
• Etrafa tutunarak yürüyebilir.
• Kendini çekerek ayağa kalkabilir.
• İşaret parmağı ve baş parmağı ile objeleri tutabilir.
• Buayda çocuğunuza okuduğunuz kitabıdinler.
• Bu ayda kızamık aşısı yapılmalıdır. Bu ay içinde kızamık aşısı yapılması gerekip gerekmediğini hekiminize danışınız.

10. Ay:
• İşittiği sesleri taklit eder gibi görünür, ancak başarılı olamaz.
• Ellerinizi tutarak yürüyebilir.
• Bir elini tutularak yürüyebilir
• Kaşıkla bir şeyler yiyebilir.
• Bu durumda evdeki emniyet kontrolünü bir kez daha yapın.
• Balkonlara dikkat edin.
• Mobilyaların sivri köşelerini plastik koruyucularla kaplayın.
• Ocaktaki tavaların saplarını çocuğun ulaşamayacağı bir şekilde tutun.
• Bebeğinizi mutfakta,balkonda, tuvalet ve banyoda yalnız bırakmayın.
• Sıcak içecekleri çocuğun ulaşabileceği yerden uzak tutun.
• Ne anlama geldiğini bilerek anne ve baba diyebilir.
• Bebeğinizle şarkı söyleyebilirsiniz.

11. Ay:
• Bardaktan su içebilir.
• Bir elinizi tuttarak yürüyebilir
• Anne ve baba dışındabir kaç kelime daha söyleyebilir.
• Bu ayda karşılıklı oyun oynayabilirsiniz. En favori oyunu karşılıklı top yuvarlamak olabilir.
• Bebeğiniz artık kendi başına dolaşan bir bireydir ve evinizde tedbir almanın zamanı gelmiştir.
• Emirleri anlar.
• Bebeğiniz artık size cevap verebilir.
• Sevdiği oyuncakları gösterebilir.
• Bir ya da iki kelime söyleyebilir.
• Yetişkinin çıkardığı sesleri papağan gibi yineler ancak, konuşmasında anlaşılır bir akıcılık yoktur.

12. Ay:
• Tek başına ilk adımını atar.
• Sizin haraketlerinizi taklit eder.
• Yemeklerde artık masanıza oturmak ister.
• İkiden fazla kelime söyleyebilir.
• Bu ayda biberondan bardağa geçiş yapabilir.
• Bir yaşın sonunda kendi ayağa kalkıp yürür.
• Kimi çocuklar bir süre sonra da yürüyebilir
• İlk yaş gününü kutlama hazırlıkları!!!!
• Bebeğiniz 1 yaşını doldurduğunda, Hepatit A ve KKK (Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak) aşısının ilk dozlarının uygulanması gerekmektedir.

15. Ay:• Bebeğinizin tek dozluk su çiçeği aşısının uygulanması gerekmektedir.

18. Ay:• Bu ay içinde, 5li karma aşının tekrar dozunun ve Hepatit A aşısının 2. dozunun uygulanması gerekmektedir.

Sevgili anne babalar, unutmayın ki her bebeğin farklı ve kendine özgü bir fiziksel, algısal ve sosyal gelişim tablosu vardır. Bu sebeple eğer bebeğiniz yukarıda bahsedilen gelişim aşamalarından bir kısmına henüz ulaşmadıysa gereksiz endişe ve korkuya kapılmayın. Eğer bebeğinizin gelişiminde dikkat çekici ölçüde bir problem olduğunu düşünüyorsanız mutlaka doktorunuza danışın. Bebeğinizin gelişim süreciyle ilgili en doğru bilgiyi doktorunuzdan alabilirsiniz.

Kaynak: www.bebegimveben.com